Çalışma Alanları
Anksiyete
Depresyon
Travma
Kaygı, günlük hayatın doğal bir parçası olsa da bazen kontrol edilemez hale gelebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. Klinik deneyimlerimle bireylere kaygılarını anlamaları, yönetmeleri ve sağlıklı başa çıkma yolları geliştirmeleri konusunda destek olunmaktadır.
Depresyon, yalnızca üzüntü hali değildir; yaşam enerjisini, motivasyonu ve ilişkileri derinden etkileyebilir. Psikodinamik yaklaşım temelinde, depresyonun altında yatan düşünce ve duyguları anlamaya odaklanarak, danışanların kendileriyle yeniden bağ kurmalarına yardımcı olunmaktadır.
Travmatik yaşantılar, kişinin yalnızca geçmişini değil, bugününü ve geleceğe bakışını da etkileyebilir. Travma odaklı yaklaşımlarla bireylerin yaşadıkları olayları güvenli bir ortamda işlemelerine, duygu düzenleme becerilerini geliştirmelerine ve yeniden güçlenmelerine eşlik edilmektedir
Kayıp ve Yas
Kaybın ardından yaşanan yas süreci, hayatımızdaki en zorlayıcı deneyimlerden biridir. Yas, yalnızca bir kişinin yokluğunu değil; aynı zamanda güven, aidiyet ve gelecek beklentilerimizin de sarsılmasını içerir. Bu süreçte bireylerin duygularını anlamalarına, kayıplarıyla yüzleşmelerine ve yaşamlarına yeniden uyum sağlamalarına psikoterapi eşlik etmektedir
İlişki ve İletişim Problemleri
İlişkiler, bağ kurma ihtiyacımızın doğal bir ifadesidir. Ancak zaman zaman yanlış anlamalar, beklenti farklılıkları ve duygusal uzaklık çatışmalara yol açabilir. Psikoterapi süreci; bireyin duygu ve ihtiyaçlarını fark etmesine, iletişim kalıplarını yeniden değerlendirmesine ve daha sağlıklı ilişkiler kurmasına destek olur.
Özsaygı ve Kendilik algısı
Özsaygı, kişinin kendine verdiği değer; kendilik algısı ise kim olduğunu nasıl gördüğüdür. Yetersizlik, değersizlik ya da “ben yeterince iyi değilim” düşünceleri zamanla ilişkilerimizi, kararlarımızı ve yaşam doyumumuzu olumsuz etkileyebilir. Psikodinamik yaklaşım ile bireylerin bu içsel inançlarının kökenleri ele alınmakta, kendileriyle daha şefkatli ve gerçekçi bir ilişki kurmaları desteklenmektedir.